*Karanlık Kuyular*
“Peygamber, ‘Ey Rabbim! Kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir hâle getirdi.’ dedi.” (Furkan, 30) Yalnızlığın, başıboşluğun, sersemliğin, umarsızlığın ve en önemlisi cahilliğin birbiriyle
“Peygamber, ‘Ey Rabbim! Kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir hâle getirdi.’ dedi.” (Furkan, 30) Yalnızlığın, başıboşluğun, sersemliğin, umarsızlığın ve en önemlisi cahilliğin birbiriyle
Her zaman güneş doğmaz. Gün gelir öyle bir doğuş yaşanır ki semada, güneş dahi kıskanır onun aydınlığını. Yeryüzüne inişi, en şiddetli yoklukları bile
Eğer bir dine mensupsak; o din neyi istiyorsa, neyi gerektiriyorsa, neyi emredip neyi yasaklıyorsa sorgusuzca itaat etmek, boyun eğmek ve yeri geldiğinde vazgeçmek
Daha kaç kefen gerekiyor kendimize gelmemiz için, bilmiyorum ama ben kendimi, en önemlisi de benliğimi yitirmeden önce sayısız kez dile getirmek istiyorum Gazze’yi.
Modernizm, sekülerizm, çağdaşlık, özgürlük, sosyal refah… Her biri dünyanın dengesini altüst eden çiğ damlaları… Doğruyu yanlıştan ayıklayan, sürü psikolojisine ve dayatmalara meftun bir
Görünmeyen mekânlara sinmiş cesaretler var ki bilindik kavramlara yeniden hayat, anlam ve ağırlık verirler. Sesleri enginlere ulaşmaz fakat varlıkları, bir tarafı, alçak kaçışlara
Keskin bir bıçak üzerindedir insanlık. Kurtulmak isterken daha çok parçalar kendini ve doğru bildiği yön her zaman uçurum olur. Gerçeğe dünyada değil de
Şehadet, İslam’ın bir gereği; ona müntesip olanlar için vazife, fırsat, gaye ve sorumluluktur. Hududu çizilmemiş olan davalar, yalnızca İslam’dadır ve en ağır savaşlara
Verimli yaşamak, verim alınacak faaliyetleri özenle seçmekle mümkündür. İnsan, gününe öyle yağmurlar katmalıdır ki hem bedeni hem de ruhu hızla filizlensin ve hayatında
Elimizle kalbimizi yokladığımızda orada olduğunu, içinde bulunduğu beden için her daim varlığını belli ettiğini hissederiz. Yaşamak için, yaşama anlam katmak için biz de