İslam Kardeşliği ve Ahde Vefa
Enes b. Mâlik şöyle demiştir: “Allah’ın Peygamberi (s.a.v.), bize hutbe verdiği zaman mutlaka şöyle buyururdu: Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur; ahde vefa göstermeyenin
Enes b. Mâlik şöyle demiştir: “Allah’ın Peygamberi (s.a.v.), bize hutbe verdiği zaman mutlaka şöyle buyururdu: Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur; ahde vefa göstermeyenin
Sözlükte “bir olaya şahit olmak, bildiğini söyleyip tanıklık etmek, bir yerde hazır bulunmak” gibi anlamlara gelen şehâdet (şühûd) mastarından türeyen şehîd (çoğulu şühedâ), dinî bir
Tek parti döneminin kalıntıları içinde gelişen özgürlük ortamı, İslamcı düşünce için gerçekten göreli bir hürriyettir. Zira Demokrat Parti de başta laiklik olmak üzere
“Ey Rabbimiz, bize, dünyada da ahirette de iyilik ver, bizi cehennem azabından koru!” (Bakara, 201) Zaman, yaratılmış her varlığın kendisine bağlı olduğu ilahi
“Hiç kimse elde edemez ilmin tamamını, Bin sene uğraşsa da olmaz faydası, İlim, öyle derin bir denizdir ki Her şeyden en iyisini alıp
İslami hayat, kapalı devre çalışan bir Bâtıni örgüt ayini değildir. Her bir uygulaması somut, görünebilir, gözlenebilir şeffaflığa sahiptir. İslam, insanlara hayal dünyasında oyalanmayı
“Allah, sizi, analarınızın karnından siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi” (Nahl, 16/78). Hiçbir şey
İbadetler, dış görünüş olarak belli şekiller ile ifa edilse de, aslen her bir şekil, hayattan bir parçaya dikkat çekmektedir. İbadet araçları diyebileceğimiz bu
Aile, şekillenmesi açısından insanın eline bırakılmayacak kadar önemli ve ulvi bir oluşumdur. Hayat, Rabbimizin fıtrat ile köklendirdiği İslami bir yaşam şeklidir. Aile, bu
Ümmet şuuru, bencil cahili sistemlere karşı fıtratı ayakta tutmaktır. İnsan fıtratı, birlik olma kodları ile yaratılmıştır. Küçük olmak, küçük düşünceli şer düşüncelere aittir