Kur’an’a Göre Aile Reisi ve Görevleri
Arşiv Genel Yazarlar

Kur’an’a Göre Aile Reisi ve Görevleri

Aile reisi, Kur’an’a göre aileyi, Allah’ın kanunlarına göre düzene oturtup ailenin yükümlülüğünü, eğitimini, giyimini, kuşamını yine Kur’an’a göre düzenleyen, taşıyan kimseye denir. Çünkü rabbimiz ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Hem kendinizi hem de ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan o müthiş cehennem ateşinden koruyun! Onun başında, Allah’ın emirlerine asla karşı gelmeyen ve kendilerine verilen her emri eksiksiz yerine getiren, son derece acımasız, güçlü ve sert tabiatlı melekler vardır.” (Tahrim suresi, 6. ayet).

Şöyle ki aile reisi, ilk olarak kendisini Allah’ın kurallarına göre yetiştirmelidir. Namazını kılıp haramlardan uzak durmalıdır. Şirkin ne demek olduğunu bilip tevhit ekseninde bir hayat sürmelidir. Bildikleriyle de kesinlikle amel etmelidir. Bildiklerini hayatına geçirmezse ikinci emirde başarılı olamayacaktır. Birinci emirde, “Kendinizi ateşten koruyun.” denmişti. İkinci emirde ise “Ailenizi koruyun.” deniyor. Şunu unutmayalım ki biz düzgün olursak ailemiz de düzgün olacaktır.

Aileyi yetiştirecek, düzenini ve dinini öğretecek kişi, aile reisidir. Aile reisi, Allah katında erkektir ve ailenin tüm fertlerinden sorumludur. Bu durumda, ilk önce aile reisi çok dikkat edip Allah’ın emirlerine göre bir hayat yaşamalıdır.

Yaşadığımız toplumda herkes şöyle serzenişte bulunmakta: “Ahlak kalmadı, saygı ve sevgi kalmadı, kadınlar çok bozuldu, kadınlarda ahlak kalmadı, giyim ve kuşamları çok uygunsuz oldu.” Evet, doğru, kadınlar bozuldu ama neden? İnsanlar, “Şu nedenle bozuldu, bu nedenle bozuldu.” diye serzenişte bulunurken erkeklerden hiç bahsetmez oldular. Hanımını zorla çalıştıran, çalışmaya mecbur bırakan erkekler, hiç de günahsız değiller. Ailesinin din eğitimini umursamayan, hanımı veya kızı Allah’ın razı olmadığı şekilde giyinirken hiç de rahatsız olmayan, düğünlerde ve nişanlarda sahneye çıkıp herkesin önünde oyun oynayan kadınlara, kızlara müdahale etmeyen erkekler; sosyal medyada boy boy fotoğraflarını paylaşan kadınları, kızları sorgulamayan erkekler; hanımını, kızını yabancı erkeklerden kıskanmayan erkekler; hanımları namaz kılarken namaz kılmayan erkekler; yabancıların tüm sorunlarını dinleyip onlarla ilgilenirken ailesinin sorunlarını görmezden gelen erkekler; gece gündüz dünyalık elde etmek için mücadele ederken evdeki hayattan habersiz erkekler; Kur’an’dan habersiz, sünnetten habersiz hayat yaşayıp ailesini de Kur’ansız ve peygambersiz bir hayata mahkûm eden erkekler hiç de masum değiller. İşte bu tip erkekleri de onlar gibi olan babalar ve anneler yetiştirdi.

Ayetin üçüncü kısmında ise rabbimiz, bizleri cehennemle tehdit ediyor. Aklımızı başımıza almamız için ailenin sorumluluğunun, yine aile reisine düşmekte olduğunu hatırlatıyor. Önce kendimizi İslam’a uygun hâle getireceğiz, daha sonra ailemizin öğretmeni olacağız ki cehennem azabından hem kendimizi hem de ailemizi koruyabilelim. Eğer kendimizi ya da ailemizi koruyamaz olursak hiç kuşkusuz, rabbimizin emirlerine hiçbir şekilde itiraz etmeyen, acıması olmayan görevli meleklerle baş başa kalırız ki bu da çok kötü bir son olur.

Evliliğin insanoğluna yüklediği birçok vazife vardır. Erkek, erkeğe düşeni; kadın da kadına düşeni yerine getirmelidir. Bu durumda ihmalkârlık gösterenler, umursamayanlar zalimlerden olurlar. Hanenin reisi olan erkek, en ufak hususlarda dahi dikkatli olursa rabbimiz, evlerine bereket verir; o ailede huzur ve neşe eksik olmaz. Allah’ın emirlerine uyan kimseler ise cennet hayatına daha dünyadayken kavuşur. Bir insan, İslam’a ve insanlığa ne kadar yararlı olursa olsun, aile nizamını ihmal ederse bir noksanlık üzerindedir. Her fert, evvela kendisinden sonra ailesinden ve çoluk çocuğunun terbiyesinden, daha sonra da diğer yakınlarından mesuldür.

Rabbimiz, ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Ailene namazı emret. Kendin de onu kılmaya sabırla devam et. Biz senden rızık istemiyoruz üstelik seni de biz rızıklandırıyoruz. İyi bilin ki hayırlı son, kalpleri Allah’a saygı ile dopdolu olup günahlardan sakınan ve ilah i buyruklara uyanların olacaktır.” (Taha suresi, 132).

Tüm aile bireyleri olarak hangi şart altında olursak olalım, namazı kesinlikle terk etmeyeceğiz. Allah’ın emir ve buyruklarına daima itaat edip teslim olacağız.

Efendimiz hadislerinde, erkeğin hanımına nasıl muamele etmesi gerektiğini şöyle özetlemektedir: “Dikkat edin! Sizin, hanımlarınızın üzerinde hakkınız vardır. Hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin hanımlarınız üzerindeki haklarınız, (onların) namuslarını muhafaza etmeleri ve hoşlanmadığınız kimselerin evinize girmesine izin vermemeleridir. Dikkat edin! Hanımlarınızın sizin üzerinizdeki hakları ise onların giyim ve gıda ihtiyaçlarını güzelce karşılamanızdır.” (Tirmizi, Rada’, 11).

Günümüzde, yukarıda da belirttiğim üzere aile reisi olan bazı erkekler, kadınlarını çalışmaya mecburi bırakıp kendisi ise ailenin eğitimiyle ilgilenmek şurada dursun giyimini, temel ihtiyaçlarını karşılamamaktalar hatta şöyle söyleyenleri de duymaktayız, görmekteyiz: “Bu zamana kadar ben çalıştım, ben baktım çocuklara; bundan sonra da sen çalış, bak, üstümde yüksünüz.” Allah, sana hanımını emanet etmedi mi, nerede kaldı emanet, nerede kaldı senin reisliğin? Allah, böyle ailelere huzur verir mi? Elbette vermez çünkü yaptıkları, Allah’ın emirlerine ve Rasulullah’ın sünnetine ters davranışlar. Şunu bilelim ki bu tip kişiler, Allah’a hesap veremezler.

Toplumda, maalesef reis efendiler hanımlarını ve kızlarını yabancı erkeklerden kıskanmamaktalar; karısının, kızının uygunsuz şekillerde sokaklarda gezmesi, onu hiç rahatsız etmemektedir. Allah’ın emir ve yasaklarını umursamayan toplum meydana gelmiştir. Şunu da unutmayalım, toplumun bozulmasına birinci sebep ise Allah’ın hükümlerinin yeryüzünde hâkim olmamasıdır. İnsan aklının ürünü olan batıl hükümler, toplumun ifsadına sebep olmuştur.

Yazımızın sonunda şunu anlıyoruz ki erkekler, aile reisliği yapamamaktadırlar. Kadınların ve çocukların değişme sebepleri, erkekler ve onların vurdumduymaz yaşamlarıdır. Rabbim, ayaklarımızı dini üzere sabit kılsın, ayaklarımızı kaydırmasın. Bildiklerini, ailesine ve çevresine öğretip bilmediklerini de öğrenme gayretinde olan kullarından eylesin. Amin.

Emrah DOĞRU

 

GRUBA KATIL