Suriye Devrimi: Gazze’nin Manevi ve Stratejik Katkıları
Arşiv Genel Yazarlar

Suriye Devrimi: Gazze’nin Manevi ve Stratejik Katkıları

Suriye halkı, yıllardır süregelen savaş ve zulüm karşısında insanlık onuruna yakışır bir direniş sergilemiştir. Ancak bu süreç, zaman zaman derin çıkmazlarla karşılaşmıştır. Ve birtakım istihbari manipülasyonlara maruz kalarak uluslararası toplumun da kayıtsızlığı nedeniyle insanlar, umutsuzluğa sürüklenmiştir. Tam bu noktada, 7 Ekim’de Gazze’de başlayan direniş, yalnızca Filistin halkının gücünü değil, aynı zamanda uluslararası güç dengelerinin değişimini de gözler önüne sermiştir.

Gazze’nin zaferi, bir coğrafyanın sınırlarını aşarak adalet ve direnişin küresel sembolü hâline gelmiştir. Gazze’nin Suriye devrimine katkısı, sadece manevi bir ilhamdan ibaret değildir; aynı zamanda uluslararası sahnede Suriye için yeni bir fırsat yaratmıştır. Bu katkıları anlamak için, üç temel noktayı ele almak gerekir: küresel dengelerdeki değişim, cihat ahlakının yansıması ve uluslararası toplumun yaklaşımındaki dönüşüm.

  1. Suriye Halkının Çilesi ve Gazze’nin Yeni Ufuklar Açan Direnişi

Suriye halkı, yıllardır süren savaşta, milyonlarca evladını şehit vermiş, vatanlarından koparılmış ve altyapısı yok edilmiş bir coğrafyada direnmeye devam etmektedir. Bu zorlu süreçte, uluslararası toplumun ilgisizliği, İslam dünyasındaki liderlik boşluğu ve zalim rejimlerin baskısı, Suriye devrimini derin bir çıkmaza sürüklemiştir.

Ancak Gazze direnişi, bu çıkmazı aydınlatan bir ışık olmuştur. Gazze halkının iman dolu mücadelesi, Suriye halkına moral kaynağı olmuş ve onlara direnişlerinin haklılığını yeniden hatırlatmıştır. Gazze’nin “haklı olan kazanır” anlayışıyla sürdürdüğü mücadele, Suriye halkının küresel bir direnişin parçası olduğunu hissettirmiştir.

  1. Cihat Ahlakı ve Manevi Katkı

Gazze direnişçileri, İslam’ın cihat anlayışını sadece bir savaş stratejisi olarak değil, ahlak ve samimiyet temelli bir mücadele olarak tüm dünyaya göstermiştir. Esirlere gösterdikleri merhamet, adalete verdikleri önem ve sabırla sergiledikleri duruş, İslam’ın özünü yansıtan bir model olmuştur.

Bu ahlaki duruş, Suriye devrimi için güçlü bir manevi zemin oluşturmuştur. Suriye halkı, Gazze’nin temiz ve samimi mücadelesinden ilham alarak direnişin sadece bir toprak savaşı değil, aynı zamanda insanlık onuru için bir mücadele olduğunu yeniden kavramıştır. Gazze’nin örnek olduğu bu ahlaki ve manevi direnç, Suriye devrimini yalnızca askerî bir hareket olmaktan çıkararak tüm insanlığa yönelik bir mesaj hâline getirmiştir.

  1. Uluslararası Güç Dengelerindeki Değişim ve Yeni Fırsatlar

Gazze, uluslararası sistemin çelişkilerini ve adaletsizliklerini gözler önüne sermiştir. 7 Ekim’le başlayan süreçte küresel güç dengeleri sarsılmaya başlamıştır. Savaş seyrince yapılan hamleler, yeni bir konjonktürün doğuşuna yol açmıştır.

Bu değişen ve yenilenen güç dengesi, uzun süre çıkmaza düşen Suriye devrimine yeni bir imkân tanımış. Suriye halkına karşı yıllardır işkence eden, zulmeden rejim ve destekçileri, derinden sarsılmış ve zayıflamıştır. Bu yeni süreci okuyan Suriye devrimcileri de fırsatı değerlendirmiştir.

İnsanlık onurunu hiçe sayan saldırılar karşısında Gazze’nin direnişi, uluslararası toplumun vicdanında derin bir iz bırakmıştır. Bu durum, Suriye devrimi için yeni bir fırsat kapısı aralamıştır.

Gazze direnişi, uluslararası toplumun mahcubiyetini artırmış ve Suriye için daha güçlü bir hukuki ve vicdani zemin oluşturmuştur. Uluslararası toplum, Gazze’deki sessizliğini telafi etme çabasıyla Suriye devrimini daha fazla sahiplenmiş ve destek açıklamalarında bulunmuştur. Bu dönüşüm, Suriye halkının haklı mücadelesine meşruiyet kazandırarak direnişi uluslararası alanda daha görünür hâle getirmiştir.

Sonuç

Suriye devrimi, Gazze’nin iman, ahlak ve strateji dolu mücadelesiyle yeniden şekillenmiştir. Gazze’nin gösterdiği direniş modeli, Suriye için bir umut ışığı olmuş ve devrimin manevi ve stratejik temellerini güçlendirmiştir.

Bugün, Gazze ve Suriye halklarının mücadelesi, insanlık onurunu koruma adına kazanılan zaferlerin sembolü hâline gelmiştir. Bu mücadele, sadece bir toprak davası değil, ümmetin birliği ve insanlığın evrensel değerleri için verilen bir savaştır. Rabbimiz, bu direnişi ve mücadelenin manevi kazanımlarını daim kılsın; İslam ümmetine bir ve beraber olmayı nasip etsin.

Dr. Hüseyin DURMAZ

 

GRUBA KATIL