Ölüm
Arşiv Yazarlar

Ölüm

Ölüm… Bir anda geliveren ve tüm dengeleri değiştiren bir şey… Geride kalanlara acı ve hüzün veren…
Ölüm… Aslında ders almasını bilene en güzel hayat dersi… Almasını bilmeyene de… Zil çaldı, ders bitti masalı…
Ölüm… İlk ayeti ‘oku’ emri ile başlayıp ‘hiç akletmez misiniz’ suali-ayeti ile devam eden bir olgu…
Ölüm… Mevdudi’ye göre elbise değiştirmek; Muhammed Esed’e göre ise sicil yoklaması…
Bana sorarsanız dostlar, ölümü; evin bir odasından diğer bir odasına geçmek, kesintisiz hayatın diğer odadaki devamı…
Fakülte hayatında; beş yıl boyunca, neredeyse tüm sınavlarımız sözlü yapılırdı. Tüm bir yıl boyunca hazırlanırsın ve sınav günü geldiğinde o kapının önünde adının okunmasını beklersin. Hoca ve sen. Eğer hazırsan hocanın gözlerine bakarsın ve derin bir nefes alırsın ve cevaplandırırsın soruları. Ya geçersin ya da bütünlemeye kalırsın. Geçersen bir üst sınıfa yani cennete geçersin. Kalırsan bütünleme için ek bir zaman verir sana hoca. İşte yüce yaratan insana yanlışlarını düzeltmesi için ya da günahlarını arttırıp azabını şiddetlendirmesi için zaman veriyor. Ömür veriyor. Bir hak, bir hak daha… Sonra bakıyor. Ya sınıfı geçiyor ya da kalıyor. Tekrarı yok… Keşke’si yok…
Ölüm… Bir vuslat, bir sevgiliye kavuşma. Okuyan ve akleden için. Ya da bir ayrılık ve hüzün… Okumayan ve akletmeyen için…
Ölüm… Bir gelincik bahçesi gören için… Ya da kuşkonmaz otu tarlası… Yürümesini bilmeyen için…
Ölüm… Bir kelebeğin kozalaktan çıkışı, yeni bir hayata… Ya da sıkışıp kalmak kozalakta sonsuza değin…
Ölüm… Bir yaz akşamı yüzünü, yanaklarını okşayan bir meltem rüzgârı… Ya da her şeyi yakan bir sun rüzgârı… Damakları kurutan…
Ölüm… Cisil cisil yağan bir yağmur… Hayat veren, canlandıran… Ya da bir sağanak… Sel olup her şeyi yıkıp geçiren…
Ölüm… Okuyan ve akleden için… Bir Müslüman için… Bir bayram sabahı bekleyişi… Dostları ile kucaklaşmak için…
Hayırlı bayramlar… Okuyan ve akledenler…
Hayırlı bayramlar… Müjdecileri bekleyenler…
Hayırlı bayramlar… Kardeşlerim… Sizleri seviyorum…
Hasan TAHSİN

GRUBA KATIL