‘‘Suriye’nin Dünü, Bugünü ve Geleceği’’ başlıklı Medeniyet Sohbetleri’nin üçüncüsü Suriye Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Riyad Şukfa’nın katılımıyla Medeniyet Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Suriye’de İslamcıların göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir güç olduğunun belirten Şukfa, “50 yıldan beri zorbalık ve baskı altında bulunan Müslüman Suriye halkı zaferi sabırsızlıkla beklemektedir” dedi.
İhvan Mensubu olmanın 1980 yılından bugüne Suriye’de yasak olduğunu söyleyen Şukfa, o günden bugüne birçok insanın bu nedenle hapis, sürgün ve idam edildiğini söyledi. Bu yıllarda İhvan’ın silahlı mücadeleyi desteklemediğini ve bu niyette olan üç kişinin bizzat kendisi tarafından İhvan’dan atıldığını ifade etti. Batı’nın İhvan’ı düşman olarak gördüğünü söyleyerek sözlerine devam eden Şukfa, ancak Suriye halkının Batı istemese de İslam’ı ve dolayısıyla İhvan’ı desteklediğini bu nedenle İhvan’ın Esed rejiminin devrilmesinin ardından da Suriye’de yeniden aktif görev alacağını belirtti.
Zayıflayan Baas rejiminin İran’dan, Lübnan’daki Hizbullah’tan ve Irak’taki Şii gruplardan destek aldığını söyleyen Şukfa, ‘‘Suriyeli direnişçilerle Baas rejimi arasında devam eden savaş dışarıda gerçekleşen bu müdahalelerle Sünni-Şii savaşına dönüşmüştür. Suriye’de katledilen insan ne kadar fazla olursa olsun cihad eden gruplar mücadelelerine sonuna kadar devam edecektir.’’ dedi.
Konuşmasında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)’ne de yer ayıran Şukfa, IŞİD’in bizzat İran’ın organize ettiği ve desteklediği bir grup olduğunu iddia etti. Bu iddiasını ise ‘‘ABD’yle düşman olduğunu sık sık ifade eden İran, Irak işgali sırasında ABD’ye karşı El Kaide’yi desteklemiştir. İçerisine soktuğu ajanlarla Sünnileri öldüren bu örgüt Şii Maliki’nin Irak’ın başına geçmesine neden olmuştur. Suriye’de de benzer bir durum vardır ve bu gruplar İran tarafından desteklenmektedir. Savaş sırasında Müslümanlara silah sıkanlar bu gruplardır.’’ sözleriyle dile getirdi.
‘‘Kimyasal bombalarla öldürülen insanlar için sesini yükselten Batı, varil bombalarıyla öldürülenler için sesini çıkarmıyor. Batı Beşar Esad’ın yerine bir alternatif bulamadı. Onun alternatifinin Müslümanlar olduğunun farkında ve bunun için savaşın bitmesini istemiyor. Suriye halkının Batı’nın müdahalesi gibi bir beklentisi yoktur, Suriye halkı yüzünü Allah’a dönmüştür.
Savaş bittikten sonra,yeni Suriye kendi özüne ve değerlerine dönecektir. Eskiden Ortadoğu’nun Japonya’sı denilen Suriye, o gün Ortadoğu’nun Türkiye’si olarak adlandırılacaktır.
Müslüman Kardeşler olarak bizim kanaatimiz Cenevre görüşmelerinin bir fayda sağlayamayacağı yönündedir, böyle bir beklentimiz de yoktur.’’
Bir soru üzerine İhvan-ı Müslim’in olarak bizzat bir cephe oluşturmadıklarını ifade eden Şukfa, ‘‘Fikrimize, düşüncemize uygun olan gruplara destek veriyoruz. Dünya çekinmesin, korkmasın diye İhvan-ı Müslimin adında bir grubumuz yok.’’ dedi. ‘‘Suriye’de silahlı bir mücadele yürütmediği halde Müslüman Kardeşler’in Esad’ın devrilmesinden sonra gerçekleşecek seçimde nasıl oy alacağı’’nın sorulması üzerine ise ‘‘Savaş alanlarında gıda ve ilaç yardımlarını halka ulaştırıyoruz, halk savaşan grupları da bizim desteklediğimizi biliyor. Ve onları da ihvan gibi görmektedir.’’ cevabını verdi.
Soru-cevap kısmının ardından program son buldu.