Mustafa Hoca’yı IHH’nın Diyarbakır’da Nisan 2015’de düzenlediği “Ortadoğu’da Kürtler ve Barış” Sempozyumu’nda tanımıştım. Ondan sonra ilişkilerimiz bazen yüz yüze bazen de telefon görüşmesi şeklinde devam etti. G. Antep’e her gidişimde ziyaret eder, Suriye ve Suriye mücadelesi üzerinde konuşur, sohbet ederdik. Zannediyorum bu çerçevede ilk röportajı ‘Genç Birikim Dergisi’ adına ben yapmıştım.
Suriye Kürtlerine yönelik radyo kuracağını birlikte kurmayı bize teklif etmişti. Zehra
Üniversitesini kurdu. Yaşına rağmen hareketli birisiydi. TRT Kürdi’de Pazar günleri programlar yapıyordu.
Bu sabah vefat ettiğini öğrendim. Rabbim rahmetiyle muamele etsin. Tanıdığım ve bildiğim kadarıyla iyi bir Müslümandı ve Müslümanların dertleriyle ilgilenen birisiydi. Alimdi, tefsir profesörüydü.
Rabbim taksiratını affetsin, mekanını cennet eylesin. Müslümanların başı sağ olsun.
Ekim 2015’de yaptığımız röportajda sorumuz üzerine kendisini şöyle tanıtmıştı:
“Bismillahirrahmanirrahim.
Hamd alemlerin Rabbi Allah’adır. Salat ve selam da O’nun elçisi Muhammed Mustafa (s.a.v)’e onun ashabına olsun. İsmim Mustafa Müslim 1940 yılında Kobani (Aynu’lArab)’da doğdum. İlköğrenimimi Aynu’lArab’da gördüm. Daha sonra orta ve lise öğrenimimi Halep’te Hüsreviyye Lisesi de denilen Şer’i Lisede gerçekleştirdim. Bu okulun banisi Osmanlı paşası Hüsrev Paşa’dır. 1961 yılında buradan mezun oldum. Daha sonra Dimaşk’a (Şam) Üniversitesindeki Kulliyyetu’ş-Şeria (İslam Hukuku Fakültesi)’da okudum. 1965 yılında da buradan mezun oldum. Buradan sonra da Ezher’in Usulid-din bölümüne master için müracaat ettim ve 1969’da da tamamladım. Bunun ardından yine Ezher’inUsulid-din Fakültesine tefsir dalında doktora müracaatım oldu. 1974 te de doktora tezimi tamamladım. 1997’e kadar uzun yıllar Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde çalıştım. Ardından Birleşik Arap Emirliklerine giderek Şarigah Üniversitesinde 2010 yılına kadar 13 yıl çalıştım. Buradan da emekliye ayrıldım.
2011 de Suriye’de devrim faaliyetleri başladığında Türkiye’ye sığınan Suriye’lilerin eğitim-öğretimlerinin kesintiye uğradığını gördüm. Bunlar arasında fakülte öğrencileri ve lise öğrencileri de vardı. Bu sebeple de oturduğum Riyad’dan iki sene kalacağım Ş.Urfa’ya geldim. Bu sırada ben eğitim çalışmalarında rol aldım. Davetçilerin yetiştirilmesine, davet faaliyetlerinin yapılmasına ve şer’i ilimlerin öğrenilmesine yönelik çalışmalarda bulundum. Bu eğitimlerin yapıldığı merkez halen Ş.Urfa’da mevcut ve faaliyettedir. Burada eğitim alan öğrenciler davetçi, öğretmen ve çadır kentlerde vaiz ya da imam olarak görev yapmaktadırlar. Biz bu merkeze “Davetçi Hazırlama Enstitüsü” diyoruz.”
Röportajın tamamı için bkz; https://www.gencbirikim.net/prof-dr-sayin-mustafa-muslim-ile-yapilan-soylesi-27-10-2015/
Araştırmacı Yazar Ali Kaçar