Filistin’in Geleceği İçin Bir Yol Haritası
Arşiv Yazarlar

Filistin’in Geleceği İçin Bir Yol Haritası

Bu kritik dönemde Filistinli liderler, Filistin halkını yeniden birleştirmeye yönelik net bir strateji oluşturmak için bir araya gelmeliler.

İsrail, Gazze’de açıktan soykırım ve sürgün amacıyla başlattığı “savaşı” sürdürürken, Filistin, kurtuluş mücadelesi tarihinin en kritik döneminden geçiyor.

İçinde bulunduğumuz anın öneminin farkında olmalarına rağmen, aralarında Hamas ve El Fetih’in de bulunduğu Filistinli siyasi gruplar bir araya gelip Filistin’in geleceği için tutarlı ve gerçekçi bir vizyon ortaya koyamıyor, gibi görünüyor. Filistinli siyasi grupların farklılıklarını bir kenara bırakmaları, ulusa karşı ahlaki sorumluluklarını kabul etmeleri ve Filistin halkını yeniden birleştirmek için net bir strateji oluşturmak üzere bir araya gelmeleri zorunludur. Böyle bir strateji, yalnızca İsrail’in Gazze’yi etnik olarak temizleyip Filistin topraklarından ayırmaya yönelik planını engellemekle kalmayacak, aynı zamanda İsrail’in Batı Şeria’daki ve İsrail’deki Filistinlileri yerinden etme çabalarına da darbe vuracaktır.

Gazzeli bir Filistinli olarak, çatışmanın bu noktasında Gazze’de devam eden savaşı sona erdirmek, Filistinli grupları birleştirmek ve işgali sona erdirmek için fırsatların olgunlaştığına inanıyorum. Bunu başarmak ve milletimizi adalete, barışa ve bağımsız devlete kavuşturacak bir yola sokmak için Filistinli liderler tarafından atılabilecek ve atılması gereken 10 net adım var:

  1. Her şeyden önce, tüm Filistinli gruplar, Katar’ın aracılık ettiği, Gazze’deki İsrailli esirlerin İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlarla takas edilmesini öngören anlaşmanın yerine getirilmesine ve nihayetinde genişletilmesine bağlı kalmalıdır.
  2. Hamas, 2017’de Kahire’de imzaladığı El Fetih uzlaşma anlaşmasını kabul ettiğini ve buna bağlı kaldığını beyan etmelidir. Ardından Filistin Yönetimi’ne Gazze’deki sorumluluklarını üstlenmesi çağrısında bulunulmalıdır. Hamas, ayrıca Gazze’deki direniş gruplarının Filistin tarafından imzalanan tüm anlaşmalara olan bağlılığını yeniden vurgulamalıdır. Kalıcı ateşkes sağlandıktan sonra Gazze’nin yönetimi, inşası vb. süreçler merkezi Filistin yönetimi ve Hamas koordinasyonuyla sürdürülmelidir.*
  3. Hamas, İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Barış Anlaşmalarını, barış sürecinin temeli olarak açıkça kabul etmeli ve tüm Filistin topraklarında bir yıl içinde seçimlerin planlanmasını kabul etmelidir. Buna karşılık İsrail’in Hamas’ı gelecekteki müzakerelerin tarafı olarak tanıması yönünde baskı yapılmalıdır.*
  4. FKÖ, tüm Filistinli siyasi fraksiyonları ve bileşenlerini kendi yapıları içinde temsil edilmesini sağlayacak şekilde yeniden faaliyete geçirilmeli ve reforme edilmelidir. Örgüt içinde önemli roller üstlenmeleri ve Filistin’in geleceğinde söz sahibi olmaları için hem erkek hem de kadın genç Filistinlilerin güçlendirilmesine özel önem verilmelidir. Reformdan geçirilen FKÖ, yalnızca El Fetih, Hamas ve diğer FKÖ gruplarını değil, aynı zamanda Filistin diasporasının temsilcilerinin yanı sıra ülke çapındaki bağımsız temsilcileri de içermelidir. Örgüt üyeleri, dört yılda bir özgür ve adil seçimlerle yeniden seçilmeli, bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar Filistin halkını ilgilendiren tüm kritik konularda son sözün örgütün elinde olması konusunda anlaşmaya varılmalıdır.
  5. Gazze’nin yeniden inşası, uluslararası toplum ve Arap ülkeleri denetimi altında derhal başlatılmalıdır. Uluslararası toplumun, projenin finansmanına katkıda bulunması istense de, mali yükün tamamı, yıkımdan sorumlu işgalci güç olarak İsrail’e yüklenmelidir. Yeniden inşa çabası Gazze’yi sürdürülebilir ekonomik büyüme yoluna sokmak için kullanılmalıdır. Ayrıca su ve elektrik kesintileri, balıkçılık alanlarının daralması ve tarım arazilerinin tahrip edilmesiyle ilgili sorunlar da derhal Gazze lehine garanti altına alınmalıdır.
  6. İsrail’in; savaşlarının, saldırılarının ve işgalinin mağdur ettiği hem İsrailli hem de Filistinli aileler için bir tazminat fonu kurması sağlanmalıdır. Batılı ülkeler, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının bedelini ödemek zorunda kalacağı ve Ukrayna’nın dondurulmuş Rus varlıkları kullanılarak yeniden inşa edileceği fikrini benimsedi. Filistin yönetimi de aynı sorumluluğun İsrail’e de yüklenmesi konusunda ısrarcı olmalıdır.
  7. Çatışmaları önlemek için İsrail sınırlarına uluslararası gözlemciler konuşlandırılmalıdır. Filistinliler tarafından dürüst bir arabulucu olarak kabul edilen ve NATO üyesi olarak Batı ve İsrail ile güçlü ilişkileri olan Türkiye’den bu önemli sorumluluğu üstlenmesi istenebilir.
  8. Gazze’deki abluka, tamamen ve koşulsuz olarak kaldırılmalı, sınır kapıları, havalimanları ve limanları yeniden açılmalı ve bölge sakinlerine tam hareket özgürlüğü tanınmalıdır. Gazze ile Batı Şeria arasında kalıcı ve güvenli bir geçiş de sağlanmalıdır. Türkiye, imar ve kalkınma için deniz ve hava köprüleri kurarak Gazze’nin dünyaya açılmasında da önemli bir rol oynayabilir.
  9. İsrail’e, tüm yerleşim faaliyetlerini derhal ve koşulsuz olarak durdurması ve BM himayesindeki işgaline son verilmesi yönünde baskı yapılmalıdır. Öncelikle 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması sağlanmalıdır. Bu sağlanana kadar işgalcilerle normalleşmeye yönelik her türlü girişimin dondurulması gerekmektedir.*
  10. Son olarak, sürdürülebilir barışa ve onurlu bir yaşama yönelik bu siyasi yol başarısız olursa veya ciddi bir engelle karşı karşıya kalırsa, Filistin halkının düzenli seçimlerle kontrol altında tuttuğu, reformdan geçirilmiş bir FKÖ, gelecekteki olaylarda karar verebilecek tek varlık olarak kabul edilmelidir.*

Tamer Qarmout, El Cezire,

23.11.2023

Çeviren: İsmail Ceylan

*FKÖ ve Filistin Yönetimi tarafından daha önce imzalanan antlaşmalar kabul edilmemeli, 1967 sınırları değil, 1948 öncesindeki duruma geri dönülmeli, Siyonist rejimin varlığı asla kabul edilmemeli ve Filistin halkını temsil eden Hamas karar verici konumda olmalı.   Çevirenin Notu

GRUBA KATIL