Devasa Sel Felaketi ve Pakistan’ın Yok Oluşu
Arşiv Yazarlar

Devasa Sel Felaketi ve Pakistan’ın Yok Oluşu

Pakistan’ın Çek Cumhuriyeti’nden daha büyük tarım arazileri sular altında kaldı. Taze mahsuller gecikiyor, tedarik zincirleri bozuluyor ve artık açlık baş gösteriyor.

Pakistan’daki sel felaketi ülkeyi uçurumun eşiğine getirdi. Bu seller, COVİD-19 pandemisi, yükselen enflasyon ve ülkenin 60 yılı aşkın süredir karşılaştığı en şiddetli sıcak hava dalgasının akabinde gelişti.

Eylül ayında gerçekleşen ziyaretinde, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, “daha önce bu ölçekte bir iklim felaketi görmediğini” söyledi. Ama korkunç gerçek şu ki, bu kriz sadece bir başlangıç. Pakistan’da sel felaketinin doğurduğu bir başka büyük kriz ise gıda denetimi ve güvenliğinin yok olmasıdır. Pakistan, zaten dünyada en yetersiz beslenen ülkeler arasında. Son haftalarda tüm tedarik zincirinin zarar görmesiyle birlikte, ülkede özellikle kadınlar, gençler ve çocuklar arasında yetersiz beslenmeye bağlı ölümlerin artmasından endişe ediliyor.

Tedarik Problemleri

Pakistan’da 81 bölgede toplam 78.000 km² (30.000 mil kare) tarım arazisi sular altında kaldı. Bu, Çek Cumhuriyeti’nin tamamından daha büyük bir alan. Hükümete göre, ülke genelinde mahsulün yüzde 80’inden fazlası zarar gördü. Ülkede tüketilen gıda maddelerinin önemli bir bölümünü üreten Sindh eyaleti, bu durumdan en kötü etkilenen bölgelerden birisi.

Pirinç, soğan, domates ve diğer sebzelerden oluşan binlerce hektarlık alandaki mahsul yok oldu. 6.000 km’den (3.728 mil) fazla yol ve köprü hasar gördü ve selden kurtulan ürünlerin taşınmasında önemli aksamalar oluştu.

Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) ve ortakları tarafından Eylül ayında yapılan bir değerlendirmede, Hayber Pakhtunkhwa bölgesinde görüşülen kişilerin yüzde 70’inden fazlasının, bırakın temel gıdaları, herhangi bir yiyeceğe erişmekte zorluk yaşadıkları bildirildi.

Gıda Fiyatlarının Kontrolü

Birleşmiş Milletler, sellerden kaynaklanan ekonomik kaybın 40 milyar dolar gibi muazzam bir rakam olduğunu tahmin ediyor. Bu ekonomik kayıp, sel felaketinden önce Temmuz ayında neredeyse yüzde 25’lik artışla, 14 yılın en yüksek seviyesine çıkan enflasyonla sarsılan bir ülkede gerçekleşti. Şimdilerde daha da kötü senaryolar bekleniyor. Etkilenen bölgelerdeki gıda fiyatları, sadece birkaç hafta içinde üç ila beş kat arttı.

Komşu ülkelerden, özellikle Afganistan ve İran’dan sebze ithalatı kesinlikle yardımcı olacaktır. Bununla birlikte, hükümetin tedarik zinciri boyunca fiyatları sıkı bir şekilde düzenlemesiyle, herkes için, özellikle de en savunmasız olan mağdurlar için temel gıdaların satın alınabilir durumda kalması sağlanacaktır. Bu durum, sadece dünyanın sekizinci en büyük buğday üreticisi olan Pakistan’da sorun yaratmıyor. Ülkenin üçte biri sular altındayken, normalde Kasım ve Aralık aylarında gerçekleşen buğday ekimindeki gecikmeler kaçınılmaz görünüyor. Sel sularının boşaltılması ve toprağın gençleştirilmesi en az birkaç ay sürecektir.

Temmuz ayında Pakistan, Dünya Gıda Programı’nın Afganistan’daki yardım çabalarına yönelik 120.000 ton buğday satmayı kabul etti. Pakistan, ayrıca Afganistan’a yiyecek göndermek için önemli bir geçiş yolu. Ancak BM, Eylül ayında yaptığı uyarıda, sellerin Pakistan’ın denize kıyısı olmayan komşusuna yardım ulaştırmayı çok daha zor hale getirdiğini söyledi. Afganistan, şimdiden eşi görülmemiş düzeyde açlık ve gıda kıtlığıyla karşı karşıya.

Yeniden İnşa Hemen Başlamalı

Hem kırsal hem de kentsel alanlarda en az 33 milyon insan selden doğrudan etkilendi. Kırsal bölgelerde, hükümetin çabalarıyla, kışlık mahsullerin ekimi için tarım arazilerinden sel sularının hızla boşaltılması gerekiyor. Bu tedbir, ülkeyi uzun süreli bir gıda güvenliği krizine girmekten kurtaracaktır. Ayrıca hükümet, kentsel alanlarda, ithalat maliyeti ve tedarik zinciri kesintilerinden kaynaklanan fazla fiyat artışlarını kontrol etmelidir.

İnsanların el arabalarında yiyecek sattığı pek çok gayri resmi pazar veya düşük gelirli bölgelerde çamur yapılardan yapılmış küçük dükkânlar, orada çalışanların geçim kaynaklarıyla birlikte tamamen yok oldu. Hükümetin bu pazarları rehabilite etmesi ve onları gelecekteki felaketlere karşı daha dayanıklı hale getirmek için daha iyi bir altyapı oluşturması gerekiyor.

Gelecek Belirsiz

Tabii ki bu yıkıcı sel baskınlarının temel nedenlerinden birisi, Küresel Kuzey’in yüzyıllardır iklimi orantısız bir şekilde kötüye kullanmasıdır. Dolayısıyla önde gelen global bağışçılar öne çıkmalı ve acil yardım için BM ve Pakistan hükümetinin 816 milyon dolarlık yardım çağrısına yanıt vermelidir.

Ancak mevcut kriz geçtikten sonra bile Pakistan için görünüm korkunç. Dünya Bankası’nın 2021 İklim Riski Ülke Profilinde, Pakistan için önümüzdeki 10 yıldaki tahminlerde “pamuk, buğday, şeker kamışı, mısır ve pirinç dâhil olmak üzere birçok temel gıda ve mahsulde verim düşüşleri” olacağı bildiriliyor.

Pakistan, keskin bir yol ayrımındadır. Global güçler, Pakistanlıların boğulmasına veya aç kalmasına göz yumarlarsa mevcut felaket, büyük göç dalgalarıyla onları da etkileyecektir.

Farrah Naz,

Al Jazeera English, 28.10.2022

Çeviren: İsmail Ceylan

GRUBA KATIL