Muhammed Dayf
Arşiv Yazarlar

Muhammed Dayf

İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Genel Komutanı Muhammed Dayf, çokça gündeme gelen bir isimdir. Özellikle de Aksa Tufanı operasyonunu düşünen, düzenleyen ve yöneten olduğu da söylenmektedir. Siyonist katillerin uzun zamandan beri öldürmek için plan yaptıkları, ama bir türlü bulamadıkları bir isimdir Muhammed Dayf! Peki, kimdir Muhammed Dayf?  Dünyanın en güçlü istihbarat örgütü olarak lanse edilen, hakkında kitaplar yazılan, filmler çevrilen, Mossad’ın bulmak için can attığı ama bulamadığı bu Dayf (Deif) kimdir? Muhammed Dayf ile ilgili bazı haber sitelerinden derlediğimiz bilgiler şu şekildedir:

Muhammed Dayf, 1965 yılında Gazze’nin Güneyindeki Han Yunus kampında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Asıl adı, Muhammed Diyab İbrahim el-Mısri’dir. Babası, mobilya ustası olan Dayf ailesinin maddi durumunun iyi olmaması nedeniyle erken yaşlarda iş hayatına atılmıştır. Önceleri babasıyla birlikte iplikçilik ve döşemecilik yapmış ve daha sonra da kümes hayvanlarından geçimini sağlamak için küçük bir çiftlik kurmuştur. Dayf’in babası, ekonomik şartları iyi olmamasına rağmen çocuklarını okumaya yönlendirmiştir.

Gazze İslam Üniversitesi’nde Fizik, Kimya ve Biyoloji eğitimi alan Muhammed Dayf, iyi bir dereceyle üniversite hayatını tamamlamıştır. Üniversitede okuduğu yıllardan itibaren İslami çalışmalarda bulunmuş ve Siyonist İsrail’e karşı gerçekleştirilen her eyleme de katılmaya çalışmıştır. Müslüman Kardeşler Hareketiyle tanışması da bu yıllarda olmuştur. Dayf’in ayrıca sanata da yatkınlığının olduğu, üniversite çağlarında okulun Eğlence Kulübü’nün başında bulunduğu ve tiyatro oyunlarını sahnelediği de belirtilmiştir. Dayf, tiyatro işleriyle ilgilenen El-Aidun (Dönenler) adlı İslami bir sanat ekibi de oluşturmuştur. Oyunculuğa olan tutkusuyla bilinen Dayf, tiyatroda tarihi şahsiyetler de dâhil olmak üzere birçok rol üstlenmiştir. Dayf, İslam Üniversitesi Öğrenci Konseyi’ndeki faaliyetleri sırasında sanat komitesinden de sorumluydu.[1]

HAMAS’a Katılışı

 Muhammed Dayf, 1987 yılında Birinci İntifada sırasında HAMAS Hareketine katılmıştır. HAMAS’ın silahlı kolu olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’ndan önce Filistinli Mücahitler kolunda aktif bir şekilde yer almıştır. 1989 yılında birçok HAMAS yetkilisiyle birlikte tutuklanmış ve 16 ay cezaevinde tutulmuştur.

HAMAS’ta hızla yükselen Dayf, kısa sürede Siyonist İsrail’in arananlar listesinin başına yer almış ve on yıllardır o listenin başında yer almıştır. Dayf’in şahsi olarak başında bulunduğu eylemler sonucu onlarca Siyonist askerinin öldürüldüğü kayıtlara geçmiştir.

HAMAS’ın askeri gücünün artmasından sonra 1992 yılında HAMAS’ın Filistinli Mücahitler kolu, İzzeddin el-Kassam Tugayları adıyla, silahlı bir direniş kanadı kurmaya karar vermiştir. Böylece 1 Ocak 1992’de, HAMAS’ın silahlı kanadı olarak Kassam Tugaylarının kurulduğu ilan edilmiştir. 1993 yılında Kassam liderlerinden İmad Akl’ın şehadetinden sonra lider olarak Muhammed Dayf’in ismi de duyulmaya başlanmıştır.

Dayf, Siyonistlere karşı birçok saldırı gerçekleştirmiş: Nachsan Wochsman adlı Siyonist rejim askerinin kaçırılması ve 1996’da Yahya Ayyaş’ın şehadetinden sonra intikam olarak birçok suikast ve istişhadi eylem gerçekleştirilmesi gibi birçok eylem ve elliye yakın terör şebekesi İsrail askerinin öldürülmesine yönelik ismi ön plana çıkmıştır.

Dayf’a Yönelik Suikast Girişimleri

Filistin Yönetimi, Dayf’i Mayıs 2000’de İsrail’in talebi üzerine tutuklamıştır. 2002 yılında başkomutan Salah Şehade’nin öldürülmesinin ardından Kassam Tugayları’nın komutasını devralmıştır. İlk suikast girişimine 2001 yılında maruz kalmıştır. Bir yıl sonra bir Apache helikopterinin Dayf’in aracına iki füze fırlatmasıyla ikinci bir girişime maruz kalmış, bu saldırıda Dayf yaralanmıştır. Dayf’in tedavisi, HAMAS lideri Dr. Abdulaziz er-Rantisi[2] tarafından bilinmeyen bir yerde yapılmıştır.

2003 yılında bir İsrail uçağı Gazze şehrindeki bir evde Dayf’a ve bazı HAMAS liderlerine suikast girişiminde bulunmuştur. Ancak füze, yanlış yere çarptığı için kimseye bir şey olmamıştır.

Üç yıl sonra, 2006’da Dayf’in Kassam liderleriyle buluştuğu eve yüksek patlayıcılı bir füze isabet etmiş ve Dayf, bu suikastan da kurtulmuştur. Ancak Siyonist İsrail, Dayf’in ciddi şekilde yaralandığını, kötürüm kaldığını ve bir gözünü de kaybettiğini öne sürmüştür. Ancak HAMAS ise bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.[3]

Teknolojik cihaz kullanmayan, çok fazla insanla görüşmeyen Dayf, 2001, 2002, 2003 ve 2006 yıllarında kendisine düzenlenen suikast girişimlerinden kurtulmuştur. En ünlü suikast girişimi ise 2002 Eylül ayının sonlarında gerçekleşmiştir. İsrail, helikopterlerinin Gazze’deki Şeyh Rıdvan mahallesindeki arabaları bombaladığında Dayf’in mucizevi bir şekilde kurtulduğunu itiraf etmiştir.

2014 yazındaki son suikast girişiminde ise karısı Widad (27 yaşında), yedi aylık çocuğu Ali ve kızı Sarah ile birlikte, Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir evi hedef alan hava saldırısında öldürülmüşlerdir.[4]

Bir İsraillinin bildirdiğine göre düşman ordusu dün geceye kadar, “HAMAS” hareketinin askeri kolu olan “el-Kassam Tugayları” komutanı Muhammed el-Dayf’a iki kez suikast girişiminde bulunmuş fakat başarılı olamamıştır. Ancak daha sonra Amerikan gazetesi The New York Times, bir İsrail istihbarat kaynağının “Dayf’i öldürmek için sekiz başarısız girişimde bulunduklarını” söylediğini aktarmıştır.

Yüzü tanınmadığından ona ulaşma arayışı ve çabaları artmış ve “yılanın başı” ve “ölümün oğlu” gibi lakaplarla vasıflandırılmaya başlanmıştır. Suikast girişimleri de göstermektedir ki Dayf, otuz yıl boyunca -ve halen- işgalciler için zorlu bir figür olagelmiştir. Çünkü Dayf, yüzlerce kişinin öldürülmesinde, düzinelerce operasyonun planlanmasından ve uygulanmasından sorumlu tutulmuştur. İsrail güvenlik sistemi onu “yedi canlı” olarak tanımlamış, çünkü iyi planlanmış ve doğrulanmış birçok suikast girişimin hedefi olmuş ama hepsinden de kurtulmuştur.

Dayf Tanınmıyor

Ailesi ve HAMAS’ın küçük bir grubu dışında kimse kendisini tanımıyor. Dayf’in, medyada dolaşan üç fotoğrafı var; biri çok eski, ikincisi maskeli, üçüncüsü de gölgesinin fotoğrafı. Dünyanın en güçlü istihbaratına sahip olmakla övünen İsrail’in bile elinde Dayf’in yeni bir fotoğrafı yoktur.

Ocak 2011’de annesi vefat ettiğinde tüm HAMAS liderleri cenaze törenine katılmıştır. Dayf’in kendisi geldi mi gelmedi mi bilinmiyor. O dönem, kimileri geldiğini ama hiç kimsenin bilmediğini söylemiştir. Bazıları, güvenlik nedeniyle hiç gelmediğini öne sürmüştür. Bir kısmı da yaşlı bir adam kılığına girerek annesine veda edip gittiğini iddia etmiştir.

Dayf, teknolojiyi kullanmıyor. Akıllı ve kıvrak zekâlı biri. Görünmeyi sevmiyor. İsrail ile yeni bir çatışmanın başlayacağını duyuracağı zamanlarda nadiren sesli mesajlar yayınlamak zorunda kalıyor.

Yaklaşık 30 yıldır Dayf ortalarda görünmüyor.

Geçen yıllarda Dayf, yalnızca iki kez kayıtlarda görünmüştür. Bunlarda karanlık bir görüntüsü olan ve yalnızca yarısı görünen bir hayalet gibiydi. Ardından yıllar sonra ayakları üzerinde dururken maskeli olarak görünmüştür.

Kod adı: Misafir’dir.

İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın liderini mercek altına alan İngiliz Financial Times, dikkat çeken bir haber yayınlamıştır.

“Misafir: İsrail’e düzenlenen ölümcül saldırının arkasındaki mimar” başlıklı haberde, Dayf’in İsrail istihbaratına yakalanmamak için her gece başka bir Filistinlinin evinde kaldığı, bu nedenle ona ‘Misafir’ dendiği belirtilmiştir.

Dayf’in Siyonist İsrail ve arkasındaki Batılı güçler için şöyle dediği iddia edilmiştir:

“Halkımıza karşı devam eden suçlar ışığında, işgal çılgınlığı ve uluslararası yasa ve kararları reddetmesi ışığında, Amerika ve Batı desteğinin ışığında tüm bunlara son vermeye karar verdik. Böylece düşman, artık hesap sorulmadan eğlenilmeyeceğini anlamalı.”

Dayf, tünellerin fikir babası olarak bilinmektedir. İlk kez 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadası (2. İntifada) sırasında tünel yöntemini kullanan Filistin direniş grupları, bu tüneller yoluyla Mısır-Gazze sınırından silah tedarik etmişlerdir. Derinliği, uzunluğu ve kullanılan aletler açısından ilkel sayılan o dönemki tünellerin uzunluğu, 600 metreyi aşmıyordu.

Filistinli direniş grupları, tüneller yoluyla 2001 ve 2004 arasında İsrail’in çeşitli bölgelerine silahlı saldırılar düzenleyerek ayaklanma başlatmıştır. İsrail, direniş gruplarının artan saldırıları nedeniyle Ağustos 2005’te tek taraflı bir şekilde Gazze’den çekilmek zorunda kalmıştır.

HAMAS ve Filistinli gruplar, 2006 yılında ele geçirilen ve 2011 yılında yüzlerce Filistinli mahkûm karşılığında serbest bırakılan İsrail askeri Gilad Şalit’i, 5 yıl boyunca tünellerde saklamıştır.

Lübnanlı bir uzman, Gazze’deki tünel ağının, tüm yönleriyle operasyonlar için gereken tüm unsurları içinde barındıran bir yeraltı şehrini temsil ettiğini belirtmiştir. Aynı uzman, tünellerde, silah ve mühimmat depoları, üretim tesisleri ve roketatar mekanizmalarının yanı sıra İsrail’in izleyemediği operasyonları yönetmek için bir iletişim ağının bulunduğunu kaydetmiştir.[5]

İzzeddin el-Kassam Tugayları’ndaki başarılarıyla örgüt içinde yükselen Dayf’in, 1996’da İsrail tarafından gerçekleştirilen bir suikastla öldürülen bombacı Yahya Ayyaş’tan eğitim aldığı biliniyor. Öte yandan Gazze’nin altında örümcek ağı gibi yayılan tünelleri tasarlayan kişinin de o olduğu iddia ediliyor.

Siyonist İsrail, Dayf’in Başını İstiyor

1990’ların ortasından beri İsrail, Dayf’in başını istiyor. Hatta 1996’da dönemin Başbakanı Şimon Peres bile Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat’tan Dayf’i tutuklamasını istemiş ve Arafat da sanki neyden bahsedildiğini bilmiyormuş gibi bu ismi duyunca garipsemişti.

Filistinlilerin “Kahraman Lider”, siyonistlerin de “Ölümün Oğlu” olarak adlandırdığı Muhammed Dayf, halen Kassam Tugayları’nın liderliğini sürdürmektedir. Kendisine yönelik birçok suikasta ve Siyonist rejimin kendisini görüldüğü yerde öldüreceğini bilmesine rağmen halen görevini sürdüren Dayf, 30 yıla yakın her Siyonist generalin peşine düştüğü fakat bir türlü bulamadığı yiğit bir Filistinlidir.

İşgalci İsrail eski İçişleri Bakanı: Muhammed Dayf, bizim için en büyük sorunu çıkaran kişidir ve HAMAS’ın silahlı kolunu bizzat kendisi yönetiyor. İsraillilere dönük suikast girişimlerini en çok tetikleyen kişidir. Kendisi, son suikastta yaralı bir şekilde kurtulduktan sonra yine Kassam’ın başına geçmiştir. O ömrünü İsrailli katilleri öldürmeye adamış, hayatı öldürmek olmuş. Şu an İsrail’in istedikleri listede ilk sırada yer alıyor.

İsrailli bir profesör: O, Filistinlilerin direnişini temsil eden bir şahsiyettir. Dava arkadaşı Yahya Ayyaş vurulduktan sonra Tel Aviv’de öldürücü birçok saldırı gerçekleştirdi.

Bir başka araştırmacı: HAMAS’ta savaşın olup olmayacağına Muhammed Dayf karar verir. O, “savaş başla” der başlar, “dur” der durur. Tabi kendisi, her gün İsrail’le savaşmayı istiyor.

Bir Araştırma Merkezi Başkanı: Muhammed Dayf, İsrail’in onu gördüğü yerde vuracağını biliyor, bundan ötürü çok gizli çalışıyor. Kendisi, bir önceki savaşın ciddi bir analizini yapıyor ve her gün yeni bir savaşa hazırlanıyor. Muhammed Dayf, sadece direniş için yaşıyor, başka hiçbir şey düşünmüyor. Evet, kendisi, şu an bir gözünü kaybetmiş ve tekerlekli sandalyede fakat aklı halen çalışıyor, aklı çalıştıktan sonra yapacak bir şey yok.[6]

2014’teki suikast girişiminden hemen sonra saldırı anına ilişkin çekilen görüntülerde Muhammed Dayf’in ciddi yaralar aldığı görüldü. Suikasttan sonraki süreçte ayağına almış olduğu yaralar nedeniyle bir ayağından hafif tökezleme meydana geldiği ifade ediliyor. Tabi ne kendisi ne de Kassam, onun şu an ki durumuyla ilgili bilgi vermektedir. Muhammed Dayf’in suikast anında çekilen ve çok net olmayan görüntüsü dışında yayınlanmış herhangi bir görüntüsü yoktur. Dayf’in, en son yedi yıl önce bir ses kaydı yayınlanmıştı.

Mayıs 2021 yılında, işgalcilerin Kudüs’e saldırmasından sonra başlayan ve HAMAS’ın ‘Kudüs’ün Kılıcı’ olarak isimlendirdiği savaşta, Kassam Tugayları ve direniş grupları işgalcileri hezimete uğratarak büyük bir başarı elde etmişlerdi. Bu büyük başarıda Kassam Tugayları komutanı Muhammed Dayf’in savaş zekâsı ve kahramanlığının payı oldukça büyüktür.[7]

12.10.2023

Ali KAÇAR

[1] https://www.indyturk.com/node/665981/d%C3%BCnya/sava%C5%9F%C4%B1n-sesi-muhammed-ed-dayf

[2] Prof. Dr. Abdulaziz er-Rantisi, HAMAS’ın kurucularından olup, hareketin kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin’in 22 Mart 2004’te şehit edilmesinden sonra hareketin sancağını devralmıştır. Ancak bu görevi üstlenmesinden sadece 25 gün sonra Prof. Dr. Rantisi’nin arabası, Gazze şehrinin kuzeyinde el-Gifari mahallesinde bulunan el-Cela caddesinde işgalci saldırganlarının helikopterleri tarafından atılan füzelere hedef olmuştur. Rantisi’nin iki koruma görevlisi ile 25 yaşındaki oğlu Muhammed, olay yerinde şehit olmuşlardır. Kendisi ise ağır yaralı Gazze’deki Şifa hastanesine kaldırılmış, ancak gösterilen tüm gayretlere rağmen kurtarılamamıştır. 17 Nisan 2004’te çok arzuladığı şehadet mertebesine ulaşmıştır.

[3] https://www.indyturk.com/node/665981/d%C3%BCnya/sava%C5%9F%C4%B1n-sesi-muhammed-ed-dayf

[4] https://www.kudusgunu.com/d/31405/kassam-tugaylari-komutani-muhammed-dayf-i-taniyalim

[5] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/son-yirmi-yilda-israil-icin-mutlak-zaferi-olanaksiz-kilan-gazze-tunelleri-tartisilmaya-devam-ediliyor/2287881

[6] https://dogruhaber.com.tr/haber/752860-terorist-siyonist-rejimin-korkulu-ruyasi-muhammed-dayf/

[7] https://islamianaliz.com/haber/7465111/muhammed-dayf-bir-direnis-liderinin-portresi

GRUBA KATIL