İslami bakış açısıyla gündemdeki konuları derinlemesine analiz eden ve değerlendiren Genç Birikim Dergisinin 181. Haziran sayısı çıktı.Dergide geçen ay, 16-17 Mayıs tarihlerindeMedeniyet Vakfı tarafından gerçekleştirilen Aile Sempozyumu ile ilgili yorumları içeren yazılar ön planda.
Genç Birikim Dergisinin aynı zamanda Genel Yayın Yönetmenliğini de yapan Araştırmacı-Yazar Ali Kaçar, “Aile Sempozyumu’nun Düşündürdükleri” başlıklı yazısında; “Müslümanların, evliliklerini ve kuracakları yuvalarınıİslami esaslara göre yapmak zorunda olduklarını, ancak günümüzde Müslüman’ım diyen kadın ya da erkeklerin ve ailelerinin buna ne kadar uyduklarının tartışmalı olduğunu, çünkü ne yazık ki, Müslüman’ım diyenlerin bir kısmının düğünlerinin, evliliklerinin, İslam’la hiç bağdaşmadığını, bu kimselerin düğün ve evlilikleriyle, İslam ile hiçbir ilgisi olmayan laik ve seküler anlayışa sahip olanların düğün ve evlilikleri arasında neredeyse hiçbir farkın olmadığını, bugün ve özellikle de son yıllarda Müslüman aileler arasında boşanmaların artmasının, Müslümanların evliliklerinin bu anlayışla yapılmasından kaynaklandığının asla unutulmaması gerektiğini, Müslümanlar olarak bizlerin, bu konuda bir karar vermek zorunda olduğumuzu, yani ya İslamın, hayatımıza bütünüyle müdahil olarak yön vereceğini, hayatımızı şekillendireceğini; evliliklerimizin, düğünlerimizin, eğitimimizin ve ilişkilerimizin İslam’a uygun olacağını; ya da inançta Müslüman gibi görüneceğimiziyaşantıda ise dünyevi heva ve arzuların esiri olarak İslam’la uzaktan yakından ilgisi olmayanlar gibi yaşayacağımızı, aslında ben Müslüman’ım diyen bir kimsenin böyle bir tercihi hakkının da olmadığını, çünkü onun, zaten ben Müslüman’ım diyerek tercihini baştan yaptığını, Batıda, aslında vahyi esas almayan bütün toplumlarda çöküşün başladığını, içinde yaşadığımız toplumda da ailenin çökmekte olduğunu, evlilik kurumunun çözülmekte olduğunu, bu konuda yapılacak herçalışmanın anlamlı ve önemli olacağını,çünkü ailekonusunda ne kadar çalışma yapılırsa yapılsıniçinde yaşadığımız toplumda karşılığını müsbetolarak bulacağını” dile getirmiş.
Süleyman Arslantaş“Aile Sempozyumu” başlıklı yazısında, tebliğ sahibi konuşmacıların sunmuş olduğu konulardan öne çıkan ilginç olanlarınıdeğerlendirmiş.
Prof. Dr. Hacı DURAN “Medeniyet Vakfı’nın Ailesi” başlıklı yazısında; “Ailenin çözülme sürecine girdiğini, maalesef bu tehlikeli gidişatıfark eden çok az kurum olduğunu, ailenin çözülmesinin sonuçlarını, tabiatın tahribatının sonuçlarıyla karşılaştırmak gerektiğini, tabiatın ve çevrenin tahrip edilmesinin, tabii kaynakların gelişme, kalkınma ve ekonomik büyüme adına aşırı tüketilmesinin insan türünü ciddi bir inkırazla karşılaştırdığını, yani dünyanın coğrafya ve iklim olarak yaşanabilir olmaktan çıkması, nasıl ki türümüz için bir tehdit ise, ailenin de çözülmesinin öyle bir tehlike arz ettiğini” ifade etmiş.
Sabiha Ateş ALPAT “Aile Sempozyumu Değerlendirme” başlıklı yazısında; “Kadın haklarınıgündemleştirmenin feminist damgası yemeye sebep olmaması gerektiğini, erkeklerin geleneksel yaklaşımlarının da İslam’ın ailesinin oluşmasına engel teşkil ettiğini, bununla beraber İslam ailesinin hak savaşlarının yapıldığımeydan muharebe yeri olmadığını, herkesin Allah’ın kendisi için çizdiği sınıra razı olması gerektiğini” belirtmiş.
Demet TEZCAN “Aralanan KapıyıSonuna Kadar Açmak” başlıklı yazısında;“Küresel dünyada kültürel etkileşimin taarruzu altında bulunan ailenin çözülmesinin tüm toplumun çözülmesi anlamını taşıdığını, Batının, seküler dünya tercihi içinde ailenin mevziini çoktan yitirdiğini ve kültürel etkileşimle şimdi Müslüman toplumların da bu tehlikelerle karşı karşıya olduğunu, her türlü etkiye rağmen bu kurumun Müslüman fertlerin en büyük sığınağı ve kalesi olma özelliğini koruduğunu” ifade etmiş.
İsa ARI “Müslüman Aile Üzerine” başlıklı yazısında; “Aileyi; sağlam zeminler oluşturmak ve toplumun rengini belirleyecek dengeli ve tutarlı bireyleri itina ile ve bir misafir, bir emanet bilinci ile yetiştiren, iki yetişkinin oluşturduğu kurum, toplumun temel taşı” olarak tanımladıktan sonra, Kur’an’dan örnek ailelere yer vermiş.
Hayriye BİCAN “Kömür Karası Kalpler” başlıklı yazısında; yürekleri sarsan soma faciasının insani ve toplumsal boyutunu analiz etmiş.
Ahmed Muhammed MÜNİR’in “Çocuklarla İletişimde Dikkat Edilecek Hususlar”,Erdal BAYRAKTAR’ınİslam Diyememek,Necdet YÜKSEL’inKüresel Savaşları da Barışları da Çıkarlar Belirlemektedir, Ömer KÖŞÜ’nünDava Bilincinde Cemaat ve Cihad, Bekir TOK’unKimliksizleştirilenlerden misiniz?,Mehmet ADIGÜZEL’in “Sabır ve Mücadele”, Mehmet İNANLI’nınNasih ve Mensuh (Nesh Meselesi), Fatih PALA’nınHayata Müdahil Ayetleri Var Rabbimizin,başlıklı yazıları ilgiyle okunmaya değer diğer çalışmalar olarak dergide yerlerini almış.
Genç Birikim Dergisinin kaçırılmamasını ve okunmasını tavsiye ediyor, yayın hayatında başarılar diliyoruz.
Genç Birikim Dergisi
İlkiz Sok. 22 Sıhhiye/Ankara
Tel: 0312.229 67 18