Yine açılır rahmet kapıları semalardan üzerimize bir bir. Diller, kelamullaha divan duracak yeniden, duracaksa.
Elif, lam ile hemhal olacak; ya, sin için vuslat terennümleri mırıldanacak. Hiç bu kadar güzel görünmemiş olacak hilal, ayrı bir eda bürünecek, ışıl ışıl. Yaşama kaynaklık ettiğini bir daha idrak etmek mümkün kılınacak suyun, üzerinde raks eden nazenin mehtap marifetiyle.
Gönlün huzuruna niyetli tüm ibadetler. Dualar, sadre şifa niyetine bestelenir her dem, tekrar ve tekrar. Zira gönüllerin şifası ondadır, âlemlerin Rabbinden vaatlidir selamet, saadet.
Deni dünyanın süsünden arındırılır artık tüm gözler yoksa ziyanı elzemdir, ibrete nazar eylemeyen her gözün, her bakışın.
Dillerin virdi Allah’tır, Kur’an’dır; aksi, belalara duçar olmaktır, ne olduğunu daha anlayamadan, bilmeden.
Lain iblislerin, özgürlükten nasibi kesilir, ilahi prangalar zapt eyler, melun emellerini. Ve şimdi iste, isteyebildiğin kadar rahmet pınarından, merhamet membaından. İsteyen, mahcup ve mahzun bırakılmaz, payına mağfiret taksim edilir, yok mu daha isteyen, sedaları eşliğinde.
Coşar yürekler, istedikçe ister, kul; verdikçe verir, Rab nitekim onun hazinelerinden eksilmez hiçbir vakit, verilen. Zerrat adedince, sonsuz mesabesince, yine de yetmez, onun zenginliğini ifade etmeye. Mağfiret dileyene, sonsuz lütfundan ikram eyler, sonsuza dek.
Kahrolası cimrilerin hesabı şaşar, şirazesi kayar, bu cömertlik karşısında. Elleri kuruyasıcalar, bilmezler bu halet-i ruhiyeyi. Onlar, nereden bilecekler ki zaten, kim bildirir ki hikmetini onlara? Merhametten bihaber, cömertlikten nasipsizdir onlar.
“Ey Muhammed, kullarım beni senden soracaklar. Onlara de ki ben çok yakınım, benden istesinler.” Biz de isteriz sonsuz rahmet deryandan ya Rab, bizleri nasipsiz bırakma!
Yok ki senden özge kimsemiz, sensin bizim özgemiz. Nasiplendir, şereflendir, habibinin ümmetinden eyle bizi. Cennet katarına dahil eyle.
Bizi mahzun, bizi bikes, bizi bize bırakma Allah’ım!
Taşkın ÖNEL
21.02.2025
Akhisar