Dergimiz yazarlarından Dr. Hüseyin Durmaz ve Taşkın Önel’in kitapları çıkmıştır. Kendilerini tebrik ediyor ve yüce Allah’tan, eserlerinin okuyucusunu bulmasını diliyoruz.
Hüseyin Durmaz, üç dilde (Türkçe, Arapça, İngilizce) hazırlayıp “Gazze: İnsanlığın Yol Ayrımı” (Buruc Yay., Ocak 2025) ismini verdiği çalışmasında; Gazze’nin sadece bugününü değil, yarınını hatta kıyamete kadar insanlığa miras kalacak mücadelesini belgelemeyi amaçladığını belirtiyor.
Durmaz’a göre; Gazze’nin kazanımları, kısa vadeli siyasi zaferlerin ötesindedir. Orası, insanlığın kaybettiği değerlerin hâlâ yaşadığı bir topraktır. Toplumsal dayanışma, sabır, inanç ve Allah’a tevekkül gibi değerler, modern dünyanın unuttuğu erdemlerdir. Gazze halkı, bu erdemleri yaşayarak ve yaşatarak insanlığa yeni bir yol göstermektedir. Gazze modeli, kıyamete kadar insanlık için bir ışık kaynağı olacaktır. İnsanlık, Gazze’nin direnişinden öğrenerek yeniden doğabilir.
Yazar Durmaz, literatüre yeni bir kavram kazandırmaya çalışmış: “lifeocide: yaşamkırım”. Kavram, Gazze’deki yaşamın sistematik yok edilişine dikkatleri çekiyor. Soykırım değil yaşamkırım. İlgili bölümler okunduğunda yazarın meramı anlaşılacaktır.
Gazze üzerine ciddi duyuş, hissediş ve şahitliğin bulunduğu çalışma, yazarı için büyük önem arz ediyor. Yerini bulmasını, amacına ulaşmasını temenni ediyoruz.
***
Taşkın Önel, Divitten Daneler (Sistem Ofset Yay., Aralık 2024) adlı kitabında; hayata, insana, dine, ilme, irfana dair duygu ve düşüncelerini damıttığı şiirleriyle çıkagelmiş. Kimini serbest ölçüyle kimini de hece ölçüsüyle yazmış.
Şiirlerinde, bazen kendine bazen de muhataplarına döndüğünü, bazen nasihat ettiğini bazen de nasihat aldığını görüyoruz. Bütün acılara rağmen, ümitvar olmayı hatırlatan dizileri var: “Dön ve bak o zaman maziye/ Hicranlı terk edişlerde/ Ayrılığı buda/ Umudu yeşert/ Gözler ışıldasın bin bir zahmet/ Şarkılar sevdalı gönüllere/ Uğrasın yine/ Hüznün saltanatı son bulsun/ Geliversin tebessüm/ Gülüversin umut” (Hayat şiirinden).
Şiirlerin arasında şuur kazanırken belli başlı ve haklı arayışları okuyoruz, sonu hayra, sonu hakka ve sonu haklı çıkan: “Hani diyorum,/ Musa misali vursam karanlıklara asamı,/ Yarsam geceyi, bütün dehşetiyle…/ Ve bütün ihtişamıyla ortaya çıkan/ O engin aydınlığa doğru ilerlesem,/ Arkama hiç bakmadan/ Bir daha hiç dönmeden/ O koyu karanlıklara” (Arayış şiirinden).
Düşündüren, öğüt veren mısralar cömertçe sunulmuş okura sayfalar boyu: “Eyleme canan beni; gönülden, haktan uzak/ Haktan uzak olunca her yerde olur tuzak… Deme gönül, yolum çok, dönerim bir gün ona/ Kapılırsın bir sele, dönemezsin rabbine…” (Beyitlerden).
Dünya Müslümanlarını unutmaz şair ve mücahitlerin direnişine kalemle destek verir: “Gönülde iman/ Dilde Kur’an/ Tevhit kılıcında kan/ Yiğidin dilinde tekbirdir,/ İntifada (İntifada şiirinden).
Kalpten gelen nidaların ilgili kalplerde akis bulması dileğiyle…
Fatih PALA
