Nedir bu adına kelimelerin harcandığı kutlu kelime?
Uğruna feda edilen canları ve bu izzetli yolu, ne olduğunu ne miktarda idrak ediyoruz?
Her Müslüman, elbet bu uğurda kendini feda etmek ister. Lakin samimileri alır Allah yanına. Kutlu bir yola çıkmadan önce Allah yolunda önce neler yapıldı, ne bedeller harcandı; bunu ele almalı.
Şehadet, “şahit olmak”, “tanık olmak” demektir; ama neye? Ne için bunu istiyoruz? Bunu, kim için istiyoruz? Allah yolunda olmalı tabi ki. Sadece samimi ve ihlâslı olanlar, buna vakıf olurlar.
Şehit olabilmek için öncelikle şehit gibi yaşamak lazım. Şahit olabilmek için davaya sarılmak gerekir. Davanın, bizden istediklerini; samimiyeti, sadakati ve inancı eksik etmememiz gerekir. Her Müslüman, talepkar olur böyle bir hayırlı sona. Lakin öncelikle şehitliğin anlamını ve gerekliliğini kendine ahlak edinmelidir kişi.
Allah yolunda bu, büyük bir zirvedir. Sonu hayırlara vesile olan, kanından, canından vazgeçebilmek… Bir yol ki sadece kefeninden vazgeçenler, dünyadan uzaklaşanları istikametine alır. Peygamberlerin bile gıpta ettiği bir makam herkese nasip olmayan.
Sonu cennetle müjdelenen bir yol; mazlumlar için, çaresizler için Allah’ın. Dünyadaki zalimlere karşı sert duruş sayılabilecek vasıf taşır şehitler. Bu uğurda her şeyi geride bırakıp sadece menzillerine ulaşmaktır onların amaçları, gayeleri. Bu uğurda canını, malını, ailesini, dünyayı eliyle itip sadece davaya yönelip sonunda kutlu bir şehadete ulaşmaktır.
Dava odur ki; buna inananları kendi yolunda hizmetkâr eder. Şehadet odur ki; şahit olmak isteyenleri, hem dünyada hem de ahirette izzetli kılar.
Servan ÖZBEY
