Ramazan Ayında Neler Yapabiliriz
Arşiv Yazarlar

Ramazan Ayında Neler Yapabiliriz

Bismillahirrahmanirrahim…

Yüce Allah’ın (cc), insanlığın kurtuluşu ve selameti için lütfettiği Ramazan ayından azami düzeyde istifade etmek için, müminlerin hatırlarından çıkarmaması gereken çok önemli salih ameller var. Kişi, bu salih ameller vesilesiyle amel defterini ecirlerle doldurabilir, kendini Yüce Rahman’a affettirebilir ve Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın rızasını kazanmak için bu zamanı önemli fırsata çevirebilir. O halde kısaca “Ramazan nedir?” “Oruç, ne demektir?” Ve “Ramazan ikliminde neler yapabiliriz?” sorularının cevaplarını sahih kaynaklardan bulmaya gayret edelim.

“Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o, kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır” (Bakara Sûresi, 184).

“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir” (Bakara Sûresi, 185).

Dolayısıyla; insanlar için hidayet rehberi, doğru yolun kaynağı, Hak ile batılı birbirinden ayıran, mübarek Kur’an’ın indirildiği aya “Ramazan ayı” denilmektedir.

Tut beni ey oruç! Gıybetten, öfkeden, yalandan, harama bakmaktan, sabırsızlıktan ve kötü zandan…

Ebû Ümâme Sudayy İbni Aclân el-Bâhilî’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah’ı Vedâ hutbesinde şöyle buyururken dinledim, demiştir: “Allah’tan korkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! (Bu takdirde doğruca) Rabbinizin cennetine girersiniz” (Tirmizî, Cum’a 80).

İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:

Aziz ve celîl olan Allah, “İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim” buyurmuştur.

“Oruç, kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin. Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır” (Buhârî, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)”

“Oruçlular cennete reyyân denilen bir kapıdan girecektir’’

Sehl İbni Sa’d’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. ‘Oruçlular nerede?’ diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez” (Buhârî, Savm 4; Müslim, Sıyâm 166).

Ramazan orucunun sevabı…

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Îmân 28, Savm 6).

() Oruçlu biri kimse ile çekişmesin…

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Hiçbiriniz, oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri kendisine söver veya çatarsa, ‘ben oruçluyum’ desin” (Buhârî, Savm 9).

Yalan söyleyenin orucu

Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Kim, yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez” (Buhârî, Savm 8, Edeb 51).

Nice oruç tutanlar vardır ki…

Hz. Peygamber şöyle buyurmuşlardır: “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan yalnız uykusuzluktur” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21).

Ramazan ayında Peygamberimizin cömertliği

İbni Abbâs (r.a.) şöyle dedi: Resûllullah, insanların en cömerdi idi. Onun en cömert olduğu anlar da Ramazan’da, Cebrâil’in (a.s.) kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrâil (a.s.), Ramazan’ın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, (karşılıklı) Kur’an okurlardı. Bundan dolayı Resûlullah, Cebrâil (a.s.) ile buluştuğunda, esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı” (Buhârî, Bedü’l-Vahy 5, 6, Savm 7, Menâkıb 23, Bed’ul-halk 6, Fezâilü’l-Kur’ân 7, Edeb 39).

Ramazan infak ayıdır

“İman etmiş kullarıma söyle: Alışverişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler” (İbrahim, 31). “Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler” (Bakara, 3).

Rasûlullah (s.a.s.) Efendimiz de şöyle buyurmuşlardır:

“Her sabah yeryüzüne iki melek iner. Bunlardan biri: ‘Allah’ım! Malını hak yolunda harcayana halefini (infak ettiğinin yerine yenisini) ihsan eyle!’ diye dua eder. Diğeri de: ‘Allah’ım! Cimrilik edenin malını telef et!’ diye beddua eder” (Müslim, Zekât, 57).

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Ramazân-ı Şerîf’te hiçbir engel tanımadan tatlı tatlı esen rahmet rüzgârlarından daha cömert olur, bütün ibadet ve ihsanlarını artırdıkça artırırdı. Kendisine: “Hangi sadaka ecir bakımından daha büyüktür?” diye sorulduğunda: “Ramazân-ı Şerîf’te verilen sadaka…” buyurmuşlardır (Tirmizî, Zekât, 28/663).

Ramazan, İtikâf Ayıdır

Dinî bir terim olarak itikâf, akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına gelmiş bir müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet/Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir. İtikâfa giren kimse, camide yer, içer, uyur ve ihtiyacı olan şeyleri mümkün olduğu takdirde camide tedarik eder. Tuvalete gitmek, abdest almak ve gerekli olduğunda gusletmek gibi tabiî ihtiyaçları için ise camiden dışarı çıkabilir. Bulunduğu camide cuma namazı kılınmıyorsa, cuma namazını kılmak üzere başka bir camiye gidebilir. Cenaze namazı için ise dışarı çıkamaz. Kendisine veya malına bir zarar geleceği korkusuna kapılması ya da zorla çıkarılması hâlinde başka bir camiye gitmek üzere içerisinde bulunduğu cami veya mescidden çıkabilir. Bu zorunlu hâllerin dışında camiden çıkarsa itikâfı bozulur (Merğînânî, el-Hidâye, II).

Ramazan ayında adeta bir iyilik, bir ecir toplama avcısı olan Müslümanlar, mümkün olduğunca salih amel işleyerek, bu ayın rahmetinden, feyzinden, bereketinden azami olarak yararlanabilir. Bu bakımdan önümüzdeki yıl, bu rahmet ayına kavuşup kavuşmayacağımız bizler için gayb konusu olduğundan ötürü, mutlak surette bu günleri önemli birer fırsata çevirmeye gayret edelim. Yüce Rabbim, bizleri affetsin… Bu mübarek aydan olabildiğince faydalanan salih ve mümin kullarından eylesin… Âmin.

İslam Doğubey

GRUBA KATIL