Dünyevileşme yani ölmeyecek gibi yaşamak ve özel bir hassasiyete girmek… Hayat akıp giderken hassasiyetlerimizin özel teması olan bu hastalık, iliklerimize kadar işlemişti. Bakış açımız, bu yönde olmuştu. Ölme/ölüm itidalli çizgisini aşmış, beklentiler maddiyat üzerine devam etmekteydi. Evimizde, hayatımızda sırası gelen alışkanlıklarımız dünyevi olmuş ve hiç ölmeyecek gibi yaşam kaynağı ile sımsıkı sarılmışız bu geçici ömür yoluna. Amellerimiz olsa dahi hep daha fazlasını beklemiş dünyadan insanoğlu. Bir varken ikiyi hatta üçü bereket görür olmuşuz. İnfak kavramı, bizim için hak getire. Sadece 40’ta birini amel edip üstüne kalem çizmişiz bazen. Bazen de sadece yaptığımız, dünyevi işleri amel görmüş doğru veya yanlış söz etmeksizin.
Dünyevilik, bir hastalıktı oysaki. Bir sınava girip gidecektik. İşin sonunda hayat, geçim, yaşam bunlar sadece geçici birer yoldu. Bu yolu uzatmaya çalıştık hep. Bazen de yol çıkmayınca tefekkür yerini sadece başka yol aramaya atmış ve sonunda imtihan tokadı ile yüzleşmişiz. Yaradan’ın soruları bildiği, cevapları dahi verdiği sınavda biz son dakikaya kadar doğruyu bekletmişiz. Oysaki cevapları dahi verilmişken sınavı uzatmak gereksizdi. Belki de dünya bir okuldu bizler için. Gelip amaca hizmet edip gitmemizdi yapmamız gereken ama bu okulu fazla sevmiş ve süreyi, nefsi uzatmak üzere ikamet etmişiz.
Sahi neydi dünya? Bir rüya dışında, bir boş hane, zamanın amel üzerine olması gereken bir okul, bir terbiye hanesi dışında. Dünya, bizler için imtihandı. Lakin dünyevileşme, her baskın imtihanında bizi ele alırdı. Biraz daha kenetlerdi bizi gün geçtikte. Yatırım kaynaklı düşüncelere bırakırdı kendini. Müminin hastalığıydı dünya. Her geçen raddede ona yönelik, onun çizgisinde yaşadıkça amaçtan saptıran bir yandı. Oysa dünya niyetleri kendi yönüne çekebilen mümini şaşırtabilecek bir yoldu. Sınavı unuttuğu anda dünya bir hastalıktı. Vebalı bir çıkmazdı dünya.
Hastalığımız
Beklentiler karşılar ruhu her talepte
Bir mistik güç el pençe hırsa dair
Hastalıklar artardı dünya suretlerinde
Hep biraz daha isterdi ruhu aciz
Yetinmek kelamı anlamsız
Ruhlar dünya ile fazla barışık
İstek talep arz haddini aştı
Bir dünya hastalığıdır kul içinde karma karışık
Servan ÖZBEY