Gündem Son Sayımız

Genç Birikim Dergisinin Temmuz 2015 Sayısı Çıktı.

Gündemdeki konuları derinlemesine analiz eden ve İslami bakış açısıyla okuyucularına sunan Genç Birikim Dergisinin Temmuz sayısı çıktı.

Genç Birikim Dergisinin aynı zamanda Genel Yayın Yönetmenliğini de yapan Araştırmacı Yazar Ali Kaçar, “PKK/PYD ya da Yeni Bir İsrail Devleti” başlıklı yazısında; Suriye’deki Kürtlerin PYD’nin kuruluşuna kadar kısa bir tarihini verdikten sonra; “PKK (KCK)’nın silahlı uzantısı olan PYD’nin, Suriye’de Kürtlere yönelik tam anlamıyla bir terör estirmekte olduğunu, Marksist, Leninist ve İslam düşmanı olan PKK/PYD’nin, sadece IŞİD’le ya da muhaliflerle çatışmadığını, aynı zaman Suriye Kürtleriyle de çatıştığını, kendisinden yana olmayan ve Esad rejimine karşı olan bazı kürt liderleri öldürttüğünü, 500 bin kürdü bölgeden Kuzey Irak’a sürdüğünü, Esad’ın ise bunu karşılıksız bırakmadığını, Suriye’nin kuzeyindeki bölgeleri, Türkiye’yi de zor durumda bırakmak için, PYD’ye teslim ettiğini, PKK/PYD’nin, sadece üç kanton ile (Kobani, Cezire ve Afrin) yetinmeyeceğini Cerablus ve Azez’i de alarak Akdeniz’e ulaşacak koridoru tamamen kendi egemenliğine almak istediğini, bu kadarla da yetinmeyeceğini bu üç kantondan sonra sıranın Türkiye’nin, bu kantonlara yakın il ve ilçelerine geleceğini, PKK/PYD ile içerideki azgın azınlığın oluşturduğu algıdan dolayı, PYD’nin, kamuoyu tarafından masum bir sivil örgütmüş gibi kabullenilmeye başlandığını, her konuşmada, IŞİD teröründen bahseden yetkililerin, PKK/PYD teröründen hiç bahsetmemelerinin bunu doğrular nitelikte olduğunu, Ayn el-Arap/Kobani bir tarafa, Tel Abyad’da Türkmenlere ve Araplara yönelik PYD’nin gerçekleştirdiği etnik terör karşısında ses çıkarılmamasının ve ciddi bir tavır takınılmamasının düşündürücü olduğunu, Suriye’nin kuzeyinde ya da bölgede oluşacak bir Kürt devletinin, Kürtlerden ve bölge halklarından ziyade başta ABD ve Siyonist İsrail’in menfaatlerini koruyacak bir devlet olacağını” ifade ettiği yazısındaokuyucuya çok ilginç gelecek tespitlerde bulunmuş.

Süleyman Arslantaş Suriye’nin kuzeyinde gerçekleşen son olaylar ışığında Ortadoğu coğrafyasını değerlendirdiği “Coğrafyamızda Dün ve Bugün” başlıklı yazısında; “AK Parti karşıtlığının veya Türkiye’de tek parti iktidarına son vermek istemenin en önemli anlamının Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasının temini olduğunu, olayların arkasındaki üst aklın bir şekilde IŞİD’i, PKK’yı PYD’yi, YPG’yi vb. devreye sokarak alan çalışması yapmalarını istediğini, yeni Ortadoğu haritasının etnik ve mezhep temelli olarak düzenlendiğini, piyasaya sürülen aktörlerin bu amaca hizmet ettiğini, bu durumun açıkça Türkiye’nin Güneyi’nde yeni ve ‘bağımlı bağımsız’ bir Suriye Kürdistan’ını çağrıştırdığını, böyle bir yapılanmanın ne ‘bağımlı bağımsız’ Kürdistan’da yaşayanlara ne de onların göçe zorladıkları Araplara, Türkmenlere huzur vereceğini, sonuçta Amerika’nın yeni bir enerji koridoruna kavuşmuş ve İsrail’in de daha güvenli hale gelmiş olacağını, Türkiye’nin ise artık konuşmaktan çok icraatlarının konuşulmasına gayret göstermesi gerektiğini, PYD ve PKK konusunda artık oyalanmaktan vazgeçmesi gerektiğini,  ‘Çözüm Süreci’ diye ortaya konulan projenin aslında uzun bir zamandan beri çözülme sürecine dönüştüğünü, Kandil’in direkt olarak talimatlarını küresel güç odaklarından aldığını, bunun da başında hiç şüphesiz dünkü Çekiç Güç’ün sahibi Amerika’nın olduğunu” ifade ettikten sonra yazısını şu tespitlerle nihayete erdirmiş;  “Türkiye’nin en uzun sınırı Suriye sınırıdır. Göz göre göre Kürt enerji koridoru ve insanî, İslâmi ilkelerden uzak etnik temelli Kürt yapılanmasına karşı devlet konuşmamalı, icraat yapmalı ve ben vatandaş olarak devletin konuştuklarını değil, yaptıklarını konuşmalıyım. Devlet, uluslararası hukuku da dikkate alarak gerekli müdahaleyi yapmalıdır. Ve Türkiye ‘tehlikeli yalnızlık’tan kurtulmalıdır”.

Muhammed İMAMOĞLU ” Hz.Îsâ’nın Ref’i ve Nüzûlü Haktır” başlıklı yazısında; “Günümüzde Hz.Îsâ’nın ref’i ( göğe yükseltilmesi) ve nüzûlü (yeryüzüne tekrar dönüşü) meselesinin bazı vesilelerle, kamuoyu önünde tartışıldığına şahit oluyoruz. Basın-yayın organlarında bu konular tartışılmakta ve insanların kafasında soru işaretleri oluşmaktadır. Çünkü tartışma programına katılanlar, konuya farklı bir şekilde yaklaşmakta ve tam bir sonuç ortaya çıkmamaktadır. Hele hele toplum nezdinde popüler olan bazı ilahiyatçıların ( mesela; Mustafa İslamoğlu, Süleyman Ateş, Ali Rıza Demircan, Mehmet Okuyan, Abdulaziz Bayındır) Hz.Îsâ’nın nüzûlünü reddetmeleri hatta buna inanmanın akîdeye zarar vereceğini iddia etmeleri, bizi bu meseleyi kapsamlı ele almamızı gerekli kılmıştır” diyerek konunun öneminden bahsetmiş ve Ehl-i Sünnet âlimlerinin bu konudaki kanaatlerini nakletmiş.

Erdal BAYRAKTAR “İhvan’ı Tedip Devam Ediyor” başlıklı yazısında; “Mısır toplumunun en örgütlü ve kitlesel hareketi olan ihvanın kuruluşundan bu güne kadar kısa tarihini anlattıktan sonra Arap Baharındaki tutumunu ve gelinen durum itibariyle karşılaştığı durumunu ortaya koymuş ve bazı enteresan tespitlerde bulunmuş.

Necdet YÜKSEL “Sorunlarımızla Yüzleşmeden Tarihi Yönetemeyiz” başlıklı yazısında; Batılı sömürgeci ve sapkın egemen güçler karşısında Müslümanların nasıl bir duruş sergilemeleri gerektiğini vurgulamış.

Ömer KÖŞÜ “yıllık ruh bakımı” ve “insanda, yüreğe doğru bir yolculuk gerçekleştirmenin aracı” olarak nitelendirdiği “Ramazan ve Oruç” başlıklı güzel bir yazı kaleme almış.

Genç Birikim Dergisinin kaçırılmamasını ve okunmasını tavsiye ediyor, yayın hayatında başarılar diliyoruz.

www.gencbirikim.net

Genç Birikim Dergisi

İlkiz Sok. No:22 Sıhhiye/Ankara

Tel: 0312.229 67 18

Exit mobile version