Kıymetli Okuyucularımız,
Bir aylık aranın ardından tekrar sizlerle beraber olmanın mutluluğunu bizlere yaşatan Rabbimize hamdu senalar olsun.
Rabbimizin hikmetli yaratışlarına verilecek en güzel örneklerden biri de herhalde mevsimlerdir. Her mevsim Rabbimizin hikmetleriyle gerçekten dopdoludur. Artık sıcak yaz aylarını yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Rabbimizin emriyle canlanmış ve bize türlü türlü nimetler vermiş olan tabiat, bir sonraki dönemde bize aynı nimetleri belki de daha fazlasını verebilmek için istirahate başlıyor. Allah’ın emriyle bu sünnetullah, kâinatın yaratılmasından bu yana devam edip gidiyor ve kıyamete kadar da devam edecek.
Tabiat istirahate çekilirken elbette insanoğlunun hayat mücadelesi devam ediyor. Ve Rabbimizin emri de bunu gerektiriyor: “Kalk ve Yorul” Özellikle Müslümanların istirahat edebilmeleri zalim İslam düşmanlarının sürekli sinsi plan ve saldırıları karşısında pek mümkün gözükmüyor. Ancak İslam coğrafyasına baktığımızda maalesef son yıllarda “Arap Baharı” olarak tabir edilen olayların dışında Müslümanların üzerine bir ölü toprağı serpilmiş gibi. Elbette bazı gruplar, cemaatler İslam adına birşeyler yapmaya çalışıyor. Ama bu çabalar sistematik ve güçlü bir şekilde karşımızdaki düşmanlar için yeterli olamıyor. Hergün gözümüzün önünde Müslümanlar katlediliyor, namusları kirletiliyor. Ama bizler sadece dua etmenin, bazen de küçük maddi yardımlar yapmanın dışında bir şeyler yapamıyoruz.
Müslümanların duruşu elbette önceki yıllara göre değişmiştir ve artık zalimin karşısına daha dik ve onurlu bir şekilde çıkmaya başlamıştır. Bunu da görmemiz ve bu tesbiti yapmamız gerekir. Çünkü Müslümanlara karamsarlık da yakışmaz. Bir yandan üzerimize düşeni yaparken bir yandan da geleceğe ümitle bakmamız gerekir. Çünkü Rabbimizin vaadi haktır: “İman ediyorsanız üstün gelecek olan sizlersiniz.”
Hükümet bir demokrasi paketi açıkladı. Bu sistemin kuruluş felsefesinde yeralan ırkçı, baskıcı, tektipçi bazı uygulamaların kaldırılacağı ifade edildi. Bu uygulamaların bazıları doğrudan Müslümanları ilgilendirmekte. Örneğin başörtüsü yasağının kaldırılması. Bu, özellikle 28 Şubat sürecinde yaşanan sıkıntılı günleri düşündüğümüzde olumlu bir gelişme. Ancak bu düzenlemede dahi yine kısıtlama yapılıyor ve açıklama yapılırken de bunun istismar edilmemesi isteniyor. İslam fıtrat dinidir ve fıtrata uygun hükümleri vardır. Bir insanın doğuştan alması gereken hakları dinimiz ona vermektedir. Bugün verilen haklar bir lütuf gibi verilmekte ve birçok eksikliği ve aksaklığı içinde barındıran demokrasi adına bunlar yapılmaktadır. Müslümanlar elbette içinde yaşadıkları konjonktürden etkilenmekteler. Ama demokrasi adına yapılan düzenlemeler Müslümanları gevşetmemeli ve “Fitne yeryüzünden kalkıp din sadece Allah’ın oluncaya kadar onlarla cihad edin” emri ilahisini hatırlarından çıkarmamaları gerekmektedir. Bugün içinde yaşadığımız toplumda fitne azalmamış bilakis artış göstermiştir. Fuhuş, içki, kumar, faiz gibi İslam’ın kesinlikle reddettiği ve İslam ceza hukukunda en büyük cezaların verildiği bu ve benzer haramlar toplumda kol gezmektedir. Velhasıl Müslümanlar gevşememeli ve çok çalışmaları gerekmektedir.
Toplumu ve Müslümanları bilinçlendirmek amacıyla çıkarmış olduğumuz dergimiz yine sizlere inşallah yeni bilgiler verecek ve yeni ufuklar açacaktır.
Sizleri dergimizle başbaşa bırakırken Allah’a emanet ediyoruz.