Tam Olmak mı? Yarım Kalmak mı?-Ayşegül İnanlı
Gündem Yazarlar

Tam Olmak mı? Yarım Kalmak mı?-Ayşegül İnanlı

Her işimize başladığımız gibi, buna da Rabbimizin rızasını kazanmak için başladık. Rasulullah(sav)’ın tabiriyle dinimizi tamamlamak, bir bütün olmak, eksiklikleri kapatmak, yarım kalan şeyleri bütünlemek içindi gayemiz, Rum suresi 21. Ayetin hitabıyla “Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de onun varlığının delillerindendir. Doğrusu bunda iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.”

Evet, birçoğunuz anladınız, evlilikti bahsettiğimiz, evlenmek, huzur bulmak, eş bulmak, sırdaş bulmaktı gayemiz, en önemlisi de cennet yoluna yoldaş bulmaktı o çetin, dikenler ve acılarla dolu yolda her daim elinden tutacak, destek olacak bir yâr bulmaktı. İnsan olmanın verdiği acelecilik, unutkanlık ve sabırsızlık birçok soruna yol açabilirdi bu beraberlikte ama asıl olan yürüdüğümüz yolun bilincinde ve en başta verdiğimiz söze yani rabbimizin rızasına uygun hareket etmekti. Zaten rabbimize dayanınca hangi işimiz hallolmazdı ki.

Öyle bir rahmetti ki evlilik, dinimizin yarısı onda saklıydı, sadece nikâh kıymakla bu diğer yarıyı elde edemezdik elbette, gülümsemenin bile karşılığının sadaka sevabı olduğu dinimizde, bu büyük müjdenin karşılığı sadece yedirmek, içirmek ve insani ihtiyaçlarını karşılamak da olamazdı elbette, o değil bu değil peki çok mu zordu bu müjdenin karşılığı; asla. Rasulullah (s.a.v) buyuruyor ki: “Karı koca birbirine sevgi ile bakınca Allah da onlara rahmet nazarı ile bakar ve ellerini ellerine aldıklarında, günahları parmakları arasından dökülür.” [Râfi’î] O güzel Rasul (s.a.v) ne de büyük bir müjde vermiş, işte dinimizin diğer yarısını kazanma yolunda atılan adımlardan sadece bir tanesiydi bu.

Acaba en son ne zaman eşimize sevgi dolu baktık gözlerindeki derinliklerde cenneti görüp cennet vesilem, iyi ki varsın dedik; en son ne zaman elini içten sevgiyle, sahiplenerek tuttuk parmaklarının arasından dökülen günahlarının sevinci ve hafifliğiyle sevdiğine dönüp helalim iyi ki varsın dedik, çok mu zor gelirdi bunları yapmak bir gün oruç tutmak ya da beş, on rekat namaz kılmak daha mı kolay geliyordu ne!!! Rabbimizin ahdi vardı ama “aranıza sevgi ve merhamet koyması onun varlığının delillerindendir.” diyordu Rabbimiz.

Sevgi ve merhamet evliliğin iki temel taşı olmazsa olmazı, dünyaya baktığımız zaman insanlar haramlara bata çıka öyle bir pislikteler ki, ama mü’min öyle değil. Tabii ki Rabbim onu tertemiz yaratmış tertemiz bir eş vermiş ama bu eş, sanki evlenirken sandığa koyup sakladığımız ve ihtiyacımız oldukça çıkardığımız elişleri gibi nikâhla eve koyup ihtiyaç oldukça kullanılan biri değildir tabii ki.

En başta söyledik ya eş olmak yoldaş olmaktı, hani bir söz var ya “Ey yârim ne önümden yürü seni ezeyim ne arkamdan yürü sırtımda taşıyayım yanımdan yürü yüreğimin, kalbimin olduğu yerden yoldaş olayım.

Ey mü’minler artık tercih bizim tam olmak mı istediğimiz yoksa yarım kalmak mı? Cennet vesilelerimizin elini her daim tutmak duasıyla…

NOT: BU YAZI GENÇ BİRİKİM DERGİSİNİN AĞUSTOS 2013 SAYISINDA YAYINLANMIŞTIR.